Suada
Benim Suada ile ilk tanışıklığım otelde vardiyalı çalıştığım günlere dayanıyor. İstanbul’un yaz sıcağında herkes şort, parmak arası terlik ve t-shirt ile gezerken ben siyah etek, beyaz gömlek, ten rengi külotlu çorap ve kapalı ayakkabı ile çalışıyor ve genelde hafta içine denk gelen “0ff” günlerimi dört gözle bekleyip kendimi denizin ortasında ki havuza atıyordum. Bu sefer de herkes çalışırken ben Suada’nın keyfini çıkartıyordum. Maviliğin içinde mavilikte kayboluyordum. Vardiyalı çalışma günlerim bittikten sonra ve herkes gibi hafta içi 09:00-18:00 çalışmaya başladığımda [...]